Sitostatikler nasıl verilir?

yazar:  PD Dr. med. Gesche Tallen, editör:  Maria Yiallouros, Yayın İzni:  Prof. Dr. med. Dr. h.c. Günter Henze, türk tercüman:  Sait Kont, Last modification: 2018/05/16 https://kinderkrebsinfo.de/doi/e2110

Başarılı bir kanser tedavisi için, imha edilecek hücre ile kullanılan ilaç arasındaki en iyi etkileşimin dikkate alınması ve aynı zamanda sağlıklı dokunun korunması, önemli ön şartlardır. Bunun anlamı kısaca şudur: Kullanılan sitostatik, yeterli konsantrasyonda ve uygun zamanda hastalıklı hücreye varabilmeli ve etkisini orada gösterebilmelidir.

Herhangi bir hastalık durumunda hastaya çeşitli yollarla ilaç verilebilir. Doktorlar ve diğer tıp personeli bu konuda aşağıdaki kısaltmaları kullanırlar:

p.o.: "peroral"; "per os" kısaltması, "ağızdan" anlamında kullanılır. İlaç tablet, kapsül veya şurup şeklinde yutulur ve ağız, mide ve bağırsaklardaki mukoza tabakası üzerinden kana geçer. Kana geçen ilaç kan yoluyla çeşitli organlara ulaşır, orada işlenir ve vücutta etkisini gösterir. Öte yandan her ilaç sindirim yoluyla kana geçemez. Bu sebepten dolayı ilacın diğer yollardan verilmesi gerekir.

i.v.: "intravenöz" kısaltması, "damardan" anlamında kullanılır. İlaç bir toplardamardan veya damara yerleştirilen sabit bir kateter üzerinden [merkezi toplardamar kateteri] kan dolaşım sistemine verilir. Kimyasal yapıları sebebiyle bazı ilaçlar sadece bu yolla hastaya verilir. Ayrıca damardan verilen ilaçlar genelde daha çabuk etki gösterirler. İlaçlar damardan bir enjeksiyon yoluyla kısa sürede veya infüzyon yoluyla kısa veya uzun sürede verilir. Bu arada bolus denilen şekilde büyük dozda ilacın kısa sürede verilmesi de mümkündür.

s.c.: "subkutan" kısaltması, "deri altından" anlamında kullanılır. İlaç bir kanül kullanarak yani iğneyle cildin altına enjekte edilir.

i.m.: "intramuskuler" kısaltması, "kas içine" anlamında kullanılır. İlaç ince bir kanül kullanarak yani iğneyle bir kas içine (örneğin bacak kaslarına) enjekte edilir.

i.th.: "intrathekal" kısaltması, "likörbölgesine" anlamında kullanılır. İlaç bir lomber ponksiyon yoluyla vücudun likör bölgesine enjekte edilir.

i.ven.: "intraventriküler" kısaltması, "beyin içine" anlamında kullanılır [beyin ventrikülü]. İlaç Rickham rezervuarı veya Ommaya rezervuarı üzerinden beyin ventrikellerinden birine verilir. Oradan da likör bölgesine yayılır.

Tümör uzun süreli infüzyon yoluyla uzun bir süre boyunca belirli bir sitostatik ilacın tesirine tabii tutulabilir. Buna karşın damardan veya ağızdan belirli aralıklarla ilaç vermek yoluyla, vücudun bazı bölgelerinde ilacın değişken olarak etki göstermesi sağlanır. Bu suretle kemoterapinin yan etkileri değişik bir şekilde kontrol edilebilir.

Yukarıda belirtildiği gibi sitostatikler değişik şekillerde ve dozajlarda verilebilmektedir. İlacın verilme şekli ve dozaj miktarı, hastanın kişisel durumuna göre uyarlanır..