Sözlük (Glossar)
Last modification: 2023/08/16 https://kinderkrebsinfo.de/doi/e8939
Bu bilgilendirmede kullanılan terimleri içeren tefsirli sözlük
ödem
Vücudun çeşitli bölgelerinde kandan sıvıların toplanmasına ödem denir. Genellikle ağrısızdır ve kızarıklık görülmez.
odyometri
İşitme işlevi; ses frekanslarını belirli bir yükseklikte oluşturabilen özel ses jeneratörleri aracılığıyla işitme işlevini araştırma ve tesbit yöntemi.
oftalmolojik
Gözle veya göz sağlığı ile (oftalmoloji) ilgili.
ölü aşı
üreme kabiliyeti olmayan, öldürülmüş hastalık etkenlerinin veya onların parçalarının ilgili enfeksiyon hastalığının önlenmesi amacıyla aşı olarak uygulanması. Aynı canlı aşı gibi ölü aşı da aktif bir bağışıklama yöntemidir. Yüksek bir enfeksiyon koruması sağlar, ancak etkinlik süresi canlı aşı kadar uzun değildir, bu yüzden daha sık aralıklarla aşı tekrarı gerekir.
Ommaya rezervuarı
kafa derisi altına yerleştirilen, sentetik bir maddeden oluşan ve beynin beyin omurilik sıvısı ile dolu kısmı ile bağlantısı olan sentetik bir rezervuardır. Şekli küçük bir yastıkçığa benzemektedir. Bir ucu ventrikül kateteri ile beyin boşluğunda (genellikle yan ventrikül) diğer ucu beynin beyin omurilik sıvısı ile dolu bölümü ile (örneğin araknoidal kist) bağlantılıdır. Ommaya rezervuarı (başka bir modelin adı da Rickham rezervuarıdır) kısa bir beyin cerrahi girişimi ile yerleştirilir. Bu şekilde yerleştirilmiş bir rezervuara su kafa tedavisi (hidrosefali) için kullanılan bir şant sistemi veya ventrikül kateter sistemi de bağlanabilir.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanından örnekler: Örneğin beyin tümörlerinin tedavisinde (beyin omurilik sıvısının tetkik ve tedavi amaçlı alınması-ventrikül ponksiyonu da denir) veya beyin omurilik sıvısına kontrollü bir şekilde ilaç verilmesi (sitostatikler, antibiyotikler gibi) için kullanılır. Bu yukarıda sayılan amaçlar içinde lösemi veya hodgkin dışı lenfomaların tedavisinde de bu rezervuarların kullanılması gerekebilir.
omurilik
merkezi sinir sisteminin bir parçasıdır; görevi özellikle beyinle diğer vücut organları arasında iletişimi sağlamaktır. Omurilik üç katlı omurilik zarıyla ve kemikten oluşan omurga kanalıyla korunur.
onkogen
kanser gelişimini tetikleyen gen (onkogen kelime anlamı olarak kanser geni demektir); onkogenler, normal hücre gelişimi (hücre büyümesi, bölünmesi ve olgunlaşması) için önemli olan genlerdeki değişimler (mutasyonlar) sonucu oluşur. Bu genler onkogenlere dönüşebildikleri için “proto-onkogenler” olarak da bilinirler. Gen değişiklikleri örneğin radyoaktif radyasyon, kimyasal maddeler veya virüsler tarafından tetiklenebilir.
References: mutasyon
- radyoaktif
- gen
- virüs
- radyoaktif ışınlar
onkolog
kanser hastalıkları tedavi uzmanı hekim
opiyatlar
opium içeren morfin veya morfin benzeri uyulturucu ilaçlar
opsomiyoklonus ataksi sendromu
syn. danseden gözler sendromu: Kinsbourne sendromu
gözlerde çeşitli yönlere doğru kısa, hızlı ve düzensiz hareketler ile birlikte kol ve bacaklarda kısa surely kasılma benzeri hareketler olması. Özellikle nöroblastomda görülür
öpücük hastalığı
syn. enfeksiyoz mononukleoz
çocuk ve genç erişkinlerde oldukça sık görülen ve Epstein-Barr virüsü (EBV) nedeni ile oluşan, özellikle de lenfatik sistemin (örneğin lenf bezleri ve dalak) tutulduğu bir enfeksiyon hastalığıdır; genellikle tipik kan değişikliklerine (kırmızı, beyaz kan hücrelerinde ve kan pulcuklarında azalma) sebep olur.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanından örnekler: Öpücük hastalığı (EBV İnfeksiyonu) lösemi veya lenfoma benzeri semptomlara (örneğin ateş ve lenf düğümü büyümesi gibi) neden olabildiği için bir kann tetkiki ile bu diğer hastalıklarla ayırıcı tanısının yapılması gereklidir. EBV infeksiyonlarının bazı lenfomaların oluşumunda (örneğin Hodgkin lenfoması veya Burkitt lenfoması gibi) risk faktörü olabileceği de tartışılmaktadır.
References: lenf düğümleri
- lenfatik sistem
- Epstein-Barr virüsü
- Hodgkin lenfomu
- enfeksiyon
oral
Ağızla ilgili; ağızdan.
orta beyin
beyin sapının bir parçasıdır; yukarıda ara beyin ile, aşağıda beyin sapına ait olan köprü bölgesi ile komşudur. Beyin ve omurilik kanalı arasında inen ve çıkan bağlar orta beyinden geçer. Orta beyinde ayrıca göz kası sinirlerinin (3. ve 4. kafa çifti) çıkış bölgesi ve belirli kas hareketleri için gerekli sinir hücresi çekirdekleri bulunur.
References: ara beyin
- beyin sapı
osteosarkom
Çocukluk ve ergenlik döneminde en sık görülen kemik tümörüdür; çoğunlukla yaşamın ikinci on yılında ergenlik (puberte) büyüme evresinde ortaya çıkar.
References: ergenlik
otoakustik emisyonlar
(Abrev.: OAE)
iç kulak, sesleri duyduğunda (ses dalgalarının kulağa çarpması) çok sessiz sesler yayar; bu sesler yüksek hassasiyetli mikrofonlar tarafından algılanabilir. OAE ölçümü, iç kulağın işlevini kontrol etmek için kullanılır; hastanın işbirliği gerekmez (objektif işitme testi). Bu tür işitme testi, bebekler ve küçük çocuklar için de uygundur. Test sırasında, dış kulak kanalına küçük ölçüm mikrofonları yerleştirilir. Gönderilen ses dalgaları, iç kulaktaki dış kulak hücrelerini titreştirir, yani mekanik olarak hareket ettirir. Böylece, sessiz ancak ölçülebilir otoakustik emisyonlar oluşur.
References: odyometri
otolog
Yunanca "auto (oto)" hecesi, kendi kendine, kendiliğinden, biribirine uygun, aynı cinsten anlamında kullanılır.
otolog kök hücre nakli
insanın kendisinden kazanılan hücre bağışı; henüz remisyon evresindeyken kemik iliğinden veya kandan alınan kök hücreler hastaya tekrar verilir.
References: remisyon
- kök hücre nakli
- otolog
otonom sinir sistemi
syn. vegetatif sistemi
sinir sisteminin bir parçasıdır, sempatik ve parasempatik sistem olarak ayrılır; istemsiz ve irade dışı, istemden bağımsız (örneğin iç organların iradesi, nefes alma, sindirim, kan basıncının düzenlenmesi, sıvı dengesinin sağlanması gibi) hayati fonksiyonları düzenler. Vegetatif sisteme ait sinir uçları hemen hemen tüm organlarda bulunur.
References: sinir sistemi
otozomal dominant
syn. otozomal baskın
bir kalıtım biçimi; örneğin doğuştan gelen hastalıklarda; bir gen (allel) değişime uğradığı anda bir hastalık veya özellik ortaya çıkar. Otozomal (dominant), kalıtımın, cinsiyet belirleyici olmayan kromozomlar (otozomlar) üzerindeki genler aracılığıyla gerçekleştiği anlamına gelir; yani kalıtım şekli cinsiyetten bağımsızdır. Dominant (baskın), bir ebeveynden kalıtılan patolojik olarak değişmiş bir genin (allel) hastalığın çocukta ortaya çıkması için yeterli olduğu anlamına gelir (kromozom çiftindeki ikinci gen (allel) değişmemiş, yani sağlıklı olsa bile). Bu durumda hastalıklı gen baskındır. Kalıtsal bir hastalığın çocuğa geçme olasılığı, ebeveynlerden birinin etkilenmesi durumunda her gebelik için %50dir. Her iki ebeveyn de hastalığa sahip ise veya bir ebeveynde iki allel değişmişse, çocuklar için kalıtım riski artar.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanından örnekler: Bazı konjenital hastalıklar, örneğin germ hatti mutasyonu sonucu gelişen rabdoid tümörler (rabdoid tümör eğilim sendromu), otozomal dominant bir şekilde kalıtılır.
References: allel
- gen
- germ hatti mutasyonu
- kromozom
